Iktisat ideolojisinin en dogmatik ve saldirgan mezhebini olusturan
neo-liberalizm, 1980lerde bir cig gibi tüm dünyayi kapladi. Bu dalga
kapitalizmde de ciddi dönüsümlere yol acti. Sosyal adalet amacli
büyüme hedeflerinin gündemden kalkmasina, yeni bir Ortacag veya
vahsi kapitalizm görünümü sunan mal sermaye birikimi rejiminin
küreselleserek toplumlara egemen olmasina tanik olundu. Neoliberal
söylem, yeni bir sinif hegemonyasinin küstah diliydi. SHakim
ve düzenleyici piyasalar tehdidiyle, toplumun iktisadi denetleme
ve yönlendirme talepleri bastirilip, susturulmaya calisildi. Kitapta
toplanan yazilarinda Insel, bu yeni hegemonyanin olusumunu, dile
getirdigi vaatleri ve bunlarin gizledigi gercekleri ele aliyor. Yazilar,
yasanan bu sürec esnasinda bir karsi cikis belgesi niteligi tasiyor; neoliberalizmin
etkisinin azaldigi, karsi hareketlerin gelistigi bu dönemde
bu kabustan uyanmak icin yeniden okunmayi hak ediyor.