Salkimsögütün Türküsü baslikli yazi Evin Ilyasoglunun yazin dünyasina ilk adim atisidir. Yeni Derginin 1968 Elestiri Yarismasinda bu denemesiyle birinci olur ve bundan sonra yasamindaki müzik dünyasiyla yazin dünyasini birlestirir. 7 yasinda piyano calmaya baslamis; yillar icinde müzigi yazmak, müzigi anlatmak tutkusuyla radyo - TV programciligi, yazarlik ve hocalik yapmistir. Ilk kitaplari gün yüzüne ciktiginda en önemli kaynaklari müzikcilerle yaptigi söylesilerdir. Sonra müzikci portreleri ve müzik üstüne deginmelerle yazilarini ve bugün sayisi 20yi asan kitaplarini ortaya cikartir.

Bu kitapta yerli sanatcilar kadar yabanci sanatcilar, dünyaca ünlüler kadar alcak gönüllüler, tarihin derinindeki anitsal portreler kadar cicegi burnundakiler, bugünkü ünlülerin ilk genclik anilari rengarenk bir yelpaze olusturuyor. Kimi düsünürün ve müzikcinin kendi cagini degerlendirmesi de kitaba tarihsel boyut katiyor. Bu seckinin önemli bir islevi yeni yetisen müzik yazarlarina söylesi yapma teknigi kadar müzigi genis kitleye sevdirmek icin ipuclari sunmasidir.

Evin Ilyasoglu söyle diyor
Günlük gazete ve dergilerde yayimlanan yazilar cabucak ucup gider. Yillar sonra onlarin derlenmis halini okumak bir okur olarak bana her zaman heyecan vermistir. Bu yazilari secerken bir yandan her zaman gündemde olan konulara öncelik verdim, öte yandan da zamanin izdüsümü olan yazilar arasindan secme yaptim.

Bu tür kitaplarin basilmasini ressamlarin retrospektif sergilerine benzetiyorum. Her yeni yazi, her yeni kitap gibi bu derlemem de beni sonraki calismalarim icin yüreklendiriyor.