Hepsi cesitli acilardan Türkiyede devlet-toplum iliskisini cözümlemeyi amaclayan yazilarin olusturdugu bir kitap bu. Ahmet Insel, bir yanda Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran ve sürdüren kadrolarin öbür yanda sivil politikacilarin yeraldigi iktidar iliskileri ve catismalarina egiliyor, Türkiye devletinin baslica nitelikleri üzerinde duruyor. Ama asil önemlisi, devletin toplum hayatina, toplumsal gelismeye vurdugu damgaya ve topluma dayattigi iliskiye dikkat cekiyor. Türkiye toplumunun son yillarda yogunlasmis olarak yasadigi derin bunalimin hem tarih köklerini hem güncel nedenlerini aydinlatmada ilk adimin, bütün projektörleri ve gözleri devlete dogru cevirmek oldugunu ileri süren yazar, temel sorunsali acisindan ö-nem tasiyan, Islam karsisinda devlet, laiklik, milliyetcilik, Türk siyas partileri... konularini ele aliyor, yakin tarihe dair somut analizler yapiyor.
Siyasal, kültürel ve iktisad boyutlari birlikte ele alinmasi gereken cogul demokrasi perspektifi, daha iyi, daha dogru, daha arzulanir bir toplumu farkliliklari icinde düsünmemizi saglar. Cogul demokrasi ne soyut bireyin yüceltildigi ne de bireyin toplum karsisinda yok oldugu, varolusa cogul anlamlar taniyan ve bunlarin yasamasinin maddi kosullarini saglayan bir toplum projesidir. Böyle bir proje, muhafazakar-liberal demokrasi söyleminin toplumu hapsettigi dar sinirlari teshir etmek ve yikmak, toplumun bastirilmis özlemlerini, köreltilmeye calisilan zenginligini ifade edebilecegi bir ufuk cizgisi ve hareketlilik alani yaratmak demektir. Bugüne kadar muhafazakar-liberal kesimin toplumla olusturabildigi iletisim rahatligini, toplumu özgürlük ve esitlik perspektifinden dönüstürmeyi arzulayanlar yakindan degerlendirmeli, toplumun yer altindan sürdürdügü mücadelesini anlamlandirmali, ona onurlu bir konum kazandirmalidirlar.
