Hicbir günah kefaretini unutmaz.
Hicbir kirli sir gecenin nezaretinde tutuklanamaz.
Gelecegi ellerinden tek gecede koparilan bir adam, ölecegini bilse dahi sessizligin kanatlarina siginmaz.
Iki karanlik gecenin iki büyük suca gebe kaldigi ve iki yabanci ruhun birbirine körkütük dügümlendigi aci bir hikayenin icindeyim. O iki yabanci ruhtan biri benim. Ve ben bir zamanlar, yolunda giden bir hayata sahiptim. Bir gün o cikageldi ve icinde sadece dogrularin oldugu dünyami yanlislariyla altüst etti. Gözlerime bir kez bakmasi bile beni düsürmeye, düstügüm yerde darmadagin etmeye yetti. Beni tehditlerle örülü bir kafese hapsetti, o kafesin kilidini ve anahtarini elime verdi. Gitmek de, kalmak da senin secimin dedi. Ama ne kalabildim ne gidebildim. Yalnizca bekledim. Benim de onu düsürecegim bir gün elbet gelecekti ve ben intikam almayi severdim. O gün geldi. Bir leyl vaktinde, ay gecenin koynunda dalgalanirken, hakikati sirtindan vurdu kirli parmaklari. Artik bu sacma hikayemizde bizden baskalari da vardi. Zaman akti... Kendiliginden kirildi hapsoldugum kafesin kapaklari. Disariya adim attigim an hislerim pervasizca tökezledi. Zira sevdayi puslu gecelerde yüregime kaziyan adamin ruhu artik icime islemisti.
Hakliymissin, dedi beni öldürmek ister gibi.
Senin hikayenin esas adami ben degilmisim.
Die Schuld wird immer gesühnt.
In der Nacht können keine schmutzigen Geheimnisse verraten werden.