Filozof yazdigi her kitapta ve ele aldigi her konuda bizi farkli bir dünyanin icine sokmayi basaran kisidir. Hele aklin reddiyeler düzdügünü coktandir kabullendigimiz ve onun imkansiz olduguna bize inandirdigi seyi caresizce onayladigimiz bir seyin kapisini araliyorsa bu durum daha da belirginlik kazanir...

Günümüz insani, gercekte dokuma tezgahinda dokunmus bir kilim kadar ahenkli olan fizik ve metafizik alemi ya kasnaklarindan cikartip cözmüs ya da cözülemeyecek kadar kördügüm etmistir. Cagimizin en önemli filozoflarindan Taha Abdurrahman Dinin Ruhu kitabinda alemleri birbirinden ayiran paradigmalarin asilarak sonsuz varlik evrenine ulasilmasini ve bu alemlerin birbiriyle kaynasmasi gerektigini vurguluyor. Her birimizi ilgilendiren, insanin ontolojik bütünlügünden ahlaka, siyasetten sekülarizme, din ve siyaset iliskisinden Islamciliga pek cok konuyu kendi üslubunca, acik ve samimi bir bicimde irdeliyor. Filozof bu dünyanin, dokuma tezgahindaki bir kilim misali yatay ilmekler halindeki argaclariyla metafizik aleme tutunmasini ve metafizik alemin dikey ilmekler seklindeki cözgüleriyle fizik aleme asilmasi gerektigini savunuyor. Filozofun burhan, sultan ve vicdan seklindeki üclü tasnifi ise politik oldugu kadar, etik bakimdan da önemli bir paradigma öneriyor. Ayrica bu kavramlar kendi sistematigi icerisinde fizik alemi, metafizik aleme baglayan, ahlak degerlerden mütesekkil bir eylem alani meydana getiriyor.

Eserlerinde bütüncül ve cok yönlü bir Islam metodoloji insa eden Taha Abdurrahman Dinin Ruhu kitabinda ilk sehadete dayali yeni bir ahlak eylem teorisinin kapisini aralamak icin essiz bir firsat sunmakta.