Günesin isiyisi baska olur, kuslarin civiltisi baska olurdu bayramlarda. Yapragin hisirtisi baska, sokagin nesesi baska. Alli pullu olur, gülüp oynar sokak. Mekan güzellesir, sesler tatlilasir, sözler ahenklesir. Gün, altin bir gün olur bayram sevgisiyle. Hicbir can acimaz, hicbir gönül incinmez sevgiyle. Hic solmasin derim sevgi cicegi, ama solar, bayram biter. Gönlümün istedigi gibi olan gün cabuk biter.
Evet, altin günlerimdi, altin vakitlerimdi sevgi dolu bayramlar.
Sürgün Ögretmen, Calinan Savas ve Antikaci romanlariyla taninan Hüseyin Karatayin Hayal Tutkusu romani, bir tasra kentinde aile icinde ve disarda dislanan, hor görülen bir cocugun mücadelesini ve basarisini anlatir.
Hayal Tutkusu, hayallere ve kitaplara tutunarak hayatta nefes almaya calisan bir cocugun idealleriyle beklentilerin catismasini konu eder. Derin bir gözlemle cocuk psikolojisini cok ustaca resmeden Karatay, bir cocugun hayallerini, hirslarini, rüyalarini ve korkularini tetikleyen yoksul bir ailenin hikayesini aktarir.
............
Hüseyin Karatay bir kusagin yetismesine öncülük etti, hepimiz onun eserlerini gercek anlamda okuyarak kendimizi yetistirdik, kendimizi gerceklestirmeye calistik.
Ahmet Kekec
Hayal Tutkusu, toplumcu bakis acisiyla bireyci kaygilarin örtüstügü ender romanlardan. Hüseyin Karatay bizi, emekci sinifin umutsuz bekleyisine, cocuklugun masum ve saf olmadigi, sevincin ve kederin ayni anda belirdigi dünyalara taniklik etmeye cagirir. Otobiyografik özellikler tasiyan Hayal Tutkusu, bir bildungsroman olarak okunabilir.
Ahmet Sait Akcay
