Zamanin gectigi ama hayatin durdugu yakin bir gelecek. Tarihsel aliskanliklarda asili kalmis, kendi huzurunu insa etmis bir ada ve her günü birbirine benzeyen ada halki. Ta ki iki yabanci adaya ayak basana dek... Ve o günden itibaren hicbir sey eskisi gibi olmayacaktir. Aliskanliklar suskunluga, suskunluklar haksizliga, haksizliklar cezaya dönüsür ve bu cennet ada adeta cehennem oluverir.
Yilmaz Sener, Eliada yakin gelecege ceviriyor yüzünü. Olmasi ihtimal degil, sadece zaman meselesi olan bir gercege dokunuyor. Dili, kurgusu ve son ana kadar merak uyandiran konusuyla carpici bir roman.
Belki de kafamizda uzun süre tasidigimiz düsünceler, hicbir zaman eyleme dökmeyecegimiz seylere aitti. Yaptigimizi düsünerek yapmaktan kurtuluyorduk.
