Roma devletinde cumhuriyet, Iulius Caesarin ömür boyu diktatör unvani almasiyla ilk ciddi darbesini aldi ve üc kitaya yayilan topraklar üzerinde bir imparatorluk yönetimi kurulmasinin tohumlari atilmis oldu. Sinirlari bilinen dünyanin sinirlarina denk bu devlet cok gecmeden tek kisi tarafindan tek elden yönetilecekti. Roma tahti isiltili olmakla birlikte bir o kadar da karanlik bir yön barindiriyordu Bu makam kendisine sahip olmak isteyenlere adeta dünyanin faniligini hatirlatacak sekilde sikintili sonlar sunuyordu.Pek az Roma imparatoru dogal sebeplerden ölmüstü. Cilgin Caligula tiyatrodan cikarken, Caracalla da ihtiyacini giderirken suikasta ugramisti. Caesar en yakininda bulunanlar tarafindan yirmi üc kez hancerlenmis, Otho ise bir et kancasina takilarak Tiber Nehrine atilmisti. Imparatorlar her ne kadar dünya hakimiyetine talip olabilecek bir kudrete sahip olsalar da tahttan indirilme tehlikesi her an kapida bekliyordu.Imparatorlar Yataklarinda Ölmez, MÖ 44te öldürülen Iulius Caesardan MS 476da tahttan feragat eden Romulus Augustulusa kadar basa gecmis bütün Roma imparatorlarinin bu dünyadaki son anlarina egiliyor. Bunu yaparken imparatorlarin ölüm bicimlerinin hayatlarina dair neler anlattigini da isaret ediyor. Fik Meijer Romada imparator olmanin, tehlikelere ve tahti ele gecirmek icin birbiri ardina ortaya cikan ac gözlü rakiplere ragmen cekiciligini nasil korudugunu gösteriyor.Imparatorlar Yataklarinda Ölmez, imparatorlarin kisisel tarihlerini acik bir sekilde anlatirken, ayni zamanda Roma Imparatorlugundaki siyasi entrikalari ve dramlari gözler önüne seriyor.