Iktisat ideolojisi modern toplumlarin tahayyül dünyasina damgasini vurdu. Bu ideolojinin elestirisi baska bir toplumsal iliski düzeni hayal edebilmenin kacinilmaz ilk adimini olusturuyor. Insanlarin özünde iktisadi dürtüler mi yatiyor Iktisadi iliskiler modern toplumlarin altyapisini mi olusturuyor Bu sorular, modern toplumsal tahayyülün inanc dünyasini sarsmak ve toplumsal pratikten türeyen ama dogal ya da nesnel kurallar kiliginda geri dönüp toplumsal pratigi belirleyen iktisat simgeselini sorgulanabilir kilmak icin önemli. Iktisat ideolojisi, özgürlük ve demokrasinin harcini olusturacaklari baska bir toplumsal iliski düzeni tasarlayabilmenin önünde epistemolojik bir engel olarak duruyor. Kendini iktisadi dürtülerin esiri ya da basarili bir aktörü olarak gören günümüz insanina, icinde yasadigi ve kendinin ürünü olan bu toplumun, sandigi kadar iktisadi dürtülerle dönmedigini gösterebilmek gerekiyor. Saf iktisadiyat toplumunun mümkün olmadigini, iktisadi toplumun kendini yeniden üretmek icin iktisat disi iliski ve degerlere bagimli oldugunu görmek, bize, iktisat toplumunu özgürlük ve demokrasi yolunda asabilmenin imkanlarini gösterecektir.