Vahiy iliskisi bir zamanda 7. yuzyil ve bir mekanda Arap Yarimadasi vuku bulmustur. Kuran, laht ilah oldugu kadar nastdir insanidir. Allah, insan akli ve insan diliyle insana hitap etmistir. Vahiy ile insan akli arasinda mahiyet farki degil; derece farki vardir. Vahyin fikr muhtevasi Arap kulturunun ve Arap zihin dunyasinin icindedir. Tevrattan, Incilden din fikirler icerdigi gibi, Arap cahiliye döneminin dogru fikir ve fiillerini de icerir. Basta Hz. Ömer olmak uzere Hz. Muhammed ve arkadaslarinin dogru görup uyguladiklari fikir ve fiiller vahiy tarafindan onanir muvafakat-i Ömer. Bundan dolayi Musa Carullah, bazi farzlarin temelinin sunnet oldugunu savunur. Bu bakis acisina göre vahyin bir dudagi gökte, bir dudagi da yerdedir. Yukari asagiyi belirler, asagi da yukariyi. Kuran sadece gökten inmemistir, ayni zamanda yerden bitmistir. Yerle gök arasinda diyalektik bir iliski söz konusudur.