Ittihatcilar milliyetperver ve büyük ideallere sahiplerdi ama kendilerini degerlendiremeyen bir ekip olmalari onlari basarisizliga sürükledi.

Mustafa Kemal Atatürk, Suriyede Vatan Cemiyetini kuruyor, ertesi sene Makedonyaya geliyor, oradan Trablusgarpa kosuyor.

Trablusgarptaki görevi bitince tekrar bu tarafa Balkan Harbine geliyor. Bu durum tabii ki kendisini ve düsüncelerini müthis etkilemistir.

Birinci Dünya Savasindan sonra Türk toplumu kaosu ve yeni bir dünya savasini degil, Milli Mücadeleyi tercih etmistir.

Osmanli Imparatorlugu, milliyetci akimlar sayesinde dagilan tek imparatorluk degildi; fakat ne Rusya, ne de Avusturya-Macaristanda ulusalci akimlar bu derecede aktif ve silahli eyleme dönüsmüstü.

1967de bindigimiz trendeki ihtiyar Araplar Ah nerede o Osmanli diye yakiniyorlardi. Cevabi düsündürücüdür. Acaba o Osmanliyi kim kovaladi, bizimle beraber mi kovalandi; bilemiyoruz.

1918 yilinda, mütarekenin en hazin vaktinde, millet her yerde direniyordu. Ama bu direnislerin arasinda koordinasyon yoktu. O esgüdümü hangi politik deha saglayacakti Ancak arkasinda asker bir basari ve müspet intibalari olan bir komutan Mustafa Kemal Atatürk...

Ikinci Dünya Savasi, cephede öldürdüklerinden cok, geride yasayan ölüler birakti.

Ilber Ortayli

Osmanlinin cöküsünün nedenlerini, milliyetcilik akimlarini, Trablusgarp Harbini, Balkan Harbini, Birinci Dünya Harbini, küllerinden dogan bir cumhuriyet kuran Mustafa Kemal Atatürk ile arkadaslarini, Türk siyasal hayatinda demokrasiye gecis cabalarini, Demokrat Partinin iktidarda oldugu yillari ve 1965 yilina dogru giden gelismeleri, Ortadogunun tarihini, Kralliklarin yükselisini ve cöküsünü, baskici liderler ve ogullarini Türk tarihciliginin kilavuz ismi Ilber Ortaylinin derin analizleriyle soluk soluga okumak icin benzersiz bir davet

Yakin Tarihin Gercekleri, 19 ve 20. yüzyila dair tartisilan, gündemden düsmeyen konulara dair Ilber Ortaylinin görüslerini merak edenler icin mutlaka okunmasi gereken bir kitap...